Türk mitolojisi,   Yunanca; mitologia (µυθολογία), mithos (µυθος) yani “söylenen ya da duyulan söz” ve logos (λογος) yani “konuşma” kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. Eski Yunan’da “geçmişte söylenenlerin tekrar edilmesi “ gibi bir anlam barındırmaktayken zamanla Batı dillerinde “efsane” anlamı kazanmıştır. 

Kübey Hanım doğum tanrıçası olarak bilinmektedir doğum yapan kadınları korunmaktadır.Dişiliğin simgeleştirdiği tanrıçadır.Eski türk tengrici inanışlarda geçen doğum tanrıçası yaşam ağacı ulukayn'ın kovuğunda yaşar belinden aşağısı bitkidir ve ağaç kökleriyle birleşiktir.Belinden yukarısı yarı çıplak insan vucüdu şelindedir.Ulukayn adı verilen yaşam ağacının özünü oluşturan bengüsu Kübey Ana'nın göğüslerinden akar ve insanlara ve kadınlara ömür verir

Umay Ana altaylarda yaşayan sagay adlı Türk kavminin inancına göre kadınlara "çocuk küllünü" Umay Ana veriyormuş.Yani kadınlar bu tanrıçanın yardımıyla hamile kalıyorlarmış.Aynı zamanda kadınlar doğum yaparken Umay tanrıça yardım eder  Üç boynuzu vardır. Beyaz elbiselidir. Yere kadar uzanan beyaz, gümüşten saçları vardır. Görünümü yaşlı değildir, orta yaşlıdır. Kuş kılığına bürünebilir ve kanatlıdır. Yaşam ağacının sahibidir. Çocukları korur. Yeryüzüne bereket dağıtır. Etrafına ışık saçar. Kimi zaman kızarak insanları korkutabilir. Çocuğu olmayanlar kendisine kurban adarlar. Gökyüzünde yaşar. Bazen yeryüzüne iner.

KızağanTürk ve Altay mitolojisinde savaş tanrısı. Kızağan da denir. Göğün dokuzuncu katında yaşar. Kayra Han'ın oğludur. Çok kuvvetlidir. Orduları yönetmekte, savaşları kazanmakta, düşmanı yenmekte komutanlara yardımcı olur. Kızıl yularlı, kızıl buğra sırtındadır. Değneği gökkuşağıdır. Kızıl renk ile simgelenir. Savaşçıları korur. Kuvveti sembolize eder. Güçlülük masal ve söylence kahramanlarının en önemli özelliklerindendir. Savaşçılara ve askerlere kuvvet verir. Onların yenilmez olmalarını sağlar. Bazen çok az sayıda askerin kendisinden kat kat fazla büyüklükteki orduları yendiğine tanık olunur. Tarihte bu gibi olaylara rastlanması hiç de az değildir

Erlik Günümüzde "kötü cin" olarak kullanılan bir tür cin olmasına rağmen kötülüğü simgeleyen bir tanrı ruhudur. Erlik; sağlam gövdeli, atletik yapılı yaşlı bir varlık olarak düşünülür. Gözleri, kaşları kara renklidir sakalı dizlerine kadar uzamıştır. Boynuzları ağaç köklerine, bıyıkları yaban domuzunun dişlerine benzer. Yatağı kunduz derisindendir. Kadehi insan kafatasındandır. Kamçısı karayılandandır. Körüğü ve örsü vardır.Yer altında demir sarayında yaşamakta olan Erlik kara renkle simgelenmektedir Kayra Han ilk önce bir varlık yaratmış onun aracılığı ile de yeryüzünü, dağları, vadileri meydana getirmiştir. Bu varlığın kendisine baş kaldırması üzerine, ona “Erlik” adını vererek ışık evreninden yer altına atmış, ayrıca yerden dokuz dallı bir ağaç büyüterek her dalında değişik bir cins insan yaratmıştır.

Ülgen Ülgen iyilik tanrıça anlamına gelmektedir.Kayra Han'ın  oğludur. Göğün 16. katında yaşar.Göğün 16. katında oturan Kayra Han'dan 'dönüşüm' yoluyla yaratılan göksel üç tanrı sıralamasında ilk sırada yer alan ve göğün on yedinci (veya on altıncı) katında oturduğuna inanılan, hava durumunu, verimliliği ve doğurganlığı yönettiği kabul edilen, sonraları işlevlenerek Göktanrı'nın yerini alan tanrıdır. Altın Dağ’da, altın kapısı olan altın bir sarayda yaşar. Altın bir taht üzerinde oturur. Kayra Han’dan sonra ikinci derecede öneme sahiptir. Gök cisimlerini yönetir. 

ben en çok Kübey hanımı beğendim çünkü kadınlara ve çocuklara yardıma dokunması benim hoşuma gitti.

 

Comments

Post a Comment

Popular posts from this blog